19 Ağustos 2016 Cuma

Türkiye Ne Bir Ortadoğu Ne de Avrupa Ülkesidir!!!

Evet, bu yazımda Türkiye topraklarının içinde bulunduğu enerji vorteksinden bahsedeceğim.
3. boyut realitesinde ki insan türünden konuşup duruyoruz.

İyi de yaşadığımız toprakların hiç mi üzerimizde etkisi yok?

Her varolan fiziksel görüntünün kaynağının enerji olduğunu bilimsel olarak bildiğimiz halde, neden karşılaştığımız olayların anlamını kaynağından araştırmıyoruz?

İnsan bilinci üzerinde sürekli tartışıp dururken, neden ülke bilinci bazında konuşmuyoruz?

Öncelikle, size küçük bir uyarı yapmamda fayda olduğunu düşünüyorum!!!

3 boyutlu sinema filmi için, nasıl ona uyarlı gözlükle seyredebiliyorsanız, lütfen bu yazımı da beyninizin sağ yaratıcı lobunu kullanarak okumaya çalışın. Bunu nasıl kolayca yapabileceğinizi de söyleyim. Dudaklarınızı oynatmadan ve mırıldanmadan sadece gözlerinizle okuyun ve anlamlara takılmadan sadece okuyun. Aksi taktirde, günlük stres altında kalan beyin bu yazıyı aynı beyin dalgası altında okumayacak ve algılamayacaktır.

İşte ilk defa olarak, Türkiye sınırları içinde etkisini sürdüren ortak enerjinin durumunu analiz etmeye çalışacağım.
Böylelikle, ülkenin fertleri olarak içinde bulunduğumuz olayları belki daha iyi anlayacağız.

Öncelikle ortak enerjinin ne olduğunu açıklamaya çalışayım!

Ortak enerji, o ülkede yaşayan bireylerin sahip oldukları milliyet idrakinin ortak geçmişten gelmiş ve sürekli biriken duygu, düşünce ve inançlarının oluşturduğu, bireysel bilinçlerden dışa yansıyan enerjilerinin birbiriyle uyuma geçerek meydana gelen rezonans'dır.
Bazı kuantum oluşumlarını açıklarken kelimeler yetersiz kalabiliyor. Eğer bu açıklama biraz kafa karıştırıcı olduysa, basit ve öz bir cümle kullanayım.

Belli sınırlar içinde yaşayan toplum fertlerinin birbirinin etkisinde kalarak bir ortak enerji kalıbı oluşturmasına ortak enerji rezonansı denir.
Eminim ki, bu açıklama biraz daha anlaşılır olmuştur.
Bu ortak enerji, çekim alanına giren her kişinin fiziksel olarak duygu, düşünce ve inançlarının yanında, yaşama olan bakış açısını dahi etkisi altına alır, harmanlar ve o kişinin aura'sına girer.

O ülkenin insanlarının birbirinden habersiz, sanki sözleşmişcesine ortak hareket etmesini sağlar.
Belki, kimileriniz dikkat etmiştir ki belli günlerde insanlar sokağa çıkmazken, bir an da hiç ummadığınız saatlerde dışarısı insan kaynar. İşte bu, düşünsel olarak aynı frekansta bulunan insanların DNA tepkimesidir. Yani birbirlerinin enerji alanında bulunurken, DNA'sal olarak birbirinden haberdar olmasıdır.

Peki şimdi gelelim asıl sorumuza!!!

Türkiye neden ne bir Ortadoğu ülkesi, ne de bir Avrupa ülkesine benzemiyor?

Türkiye'nin bağlı bulunduğu kuantum düzey bir ara enerji noktasıdır. Yani, Türkiye'nin etkisi altında bulunduğu enerji yumağı, enerjiler arası geçiş noktası olup, bir enerjinin rezonans salınımından koptuktan sonra bir üst veya bir alt titreşime geçiş noktasında bir katalizör görevi görmektedir.
Dolayısıyla, enerji vorteksi sürekli hareket halindedir.

 Bununla beraber bir diğer nokta Amerika Birleşik Devletlerine bağlı California eyaletinin kapladığı yerdir.
Yeni insan türünün, yeni enerjiye uyumlanmış hali bu iki noktadan yayılacaktır.

Türkiye'nin göbek bağı sayılan enerjisi o kadar güçlü ki, sürekli bir üst ve bir alt enerji salınımında esneyip durur ve her iki enerji geçişinde enerji düzeyi biraz daha güçlenir.
Bu topraklar üzerinde öyle bir manyetik alan var ki düşük titreşimli enerjileri cezbeder. Ancak bu alan öyle derindir ki, çekim alanına giren enerji titreşimleri aniden yükselişe geçirdiğinden, sürekli düşük enerji saldırısına maruz kalmaktadır. Dünya üzerinde bir çok ülke, bu enerji alanının farkında ve üzerinde müthiş çalışmalar yapmaktadır. Ülkenin iyonosfer tabakasına yapılan bilinç yansımalarıyla, üzerinde yaşayan insanların bilinç kontrolüne kadar bilinmeyen çalışmalar içindedirler. Bir nevi bilinç, diğer bir ifadeyle, enerji savaşları yapılmaktadır.

Şimdi gelelim en önemli soruya!!!

Bu topraklarda doğduk ve bu enerji alanına sahibiz. İyi de bu enerji rezonans salınımı bizim kaderimiz mi olacak?

Hayır ve kesinlikle hayır!!!

Bu topraklarda o kadar güçlü bir enerji çalışması yapılıyor ki bunu size kelimelerle ifade edemem.
Yeni insan bilinci bu topraklardan doğuyor. Doğum başladı ve sancıları çok arttı. Düşük titreşim enerjileri top yekün saldırıya geçtiler. İçeriye giren otomatik olarak yükseliyor. Katalizörün basıncı arttığından kendini bir üst seviyeye fırlatacak. İşte doğum anı bu kadar yakın. Avrupa kıtası orta seviye enerji frekansında kalacak ve bu topraklara uyum göstermek zorunda kalacak.
Amerika kıtası üzerimizde ki iyonosfer tabakasına biraz daha güçlü müdahale ediyor. Enerji vorteksini dengelemek zorunda.

Dünya çekirdek dönüş hızı son seviyede.

Dengeli enerji yükselişini işte bu iki nokta yüklendi.

Çok yakında enerji tamamen dengeye oturacak.
Biraz daha sabır...






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

TAM BİR UYUM! I Tuncay YEŞİLPINAR