17 Ocak 2018 Çarşamba

Herşey Mümkünse Ben Neden Yapamıyorum?

Tamam, kabul ediyorum ki bu hayatta herşey mümkün.
O zaman ben nerede yanlış yapıyorum, dediğinizi duyar gibiyim.
Tekrar ediyorum.
Bu hayatta tüm olumsuz ve olumlu olasılıkların sonsuz versiyonları şu an mevcut.
Yani diğer bir ifadeyle, Yüce Allah tarafından her olasılık şu an yaratılmış durumda ve bizlerin o enerjiyi farklı bir forma dönüştürme yeteneğimizi bekliyor.


Enerji ve fiziksel dünya aynı şey.
Einstein bu gerçeği yıllar önce tüm insanlığa anlatmaya çalıştı zaten.
Enerji ve fiziksel realite hava ile su gibidir.
Hangisi daha fazla veya hangisi daha önemli bilemezsiniz.
İkisi de iç içe girmiş olarak bulunuyor.
Enerjinin form haline girmesinin tek bir yolu var.
O da insanın gözlem işlemi,
Evet enerji normal şartlarda dalga halinde hareket eder.
Ne zaman ki bir bilinç tarafından gözlem altına girdiğinde ANINDA yoğunlaşır, çöküşe geçer ve partiküle dönüşür.
Bu enerjinin çalışması böyle iki hal içinde devam eder.
Peki o zaman gelelim bu enerjiyi bilinçli olarak kontrol etmeye!
Öncelikle ben hayatımda arzularımın yaydığı enerjiyi önce iyice gözlemliyorum.
Yani o enerjinin tüm bilinç alanlarımda farkındalığına geçiyorum.
Zihin, beden, ruh ve tümünü temsil eden kalp bilincimle bir uyuma geçiyorum.
Arzularınıza odaklanırken içinde bulunduğumuz frekansın sınırları olduğunu unutmayın.
Yani arzunuz yeni bir arabaysa tam odanın içinde enerji çöküşe geçemez ve araba karşınızda belirmez.
Çünkü fiziksel formun belli yasaları var.
O yasaları da ihlal etmeden dönüşüm olmalı.
Arzunuzu bu yasalara uyarak gerçekleştirmenin yolu zaman algısını da unutmamaktan  geçer.
İçinde bulunduğunuz maddi şartlar kısıtlı da olsa o arzu ettiğiniz arabaya yönelik enerji gözlemi ve çöküşü de sizin içinde bulunduğunuz titreşimin bir aralığında oluşmak zorunda.
Tabi bunu açıklmak bile kelimelerin ne kadar yetersiz kaldığını gösteriyor.
Ama elimden geldiğince açıklamaya çalışacağım.
Demek istediğim arzunuza odaklandığınızda arzunuzun eşleştiği enerji alanında bir yoğunlaşma başlar.
Bu yoğunlaşma gözlenen enerjinin atom altı düzeyde partiküle yani fiziksel realite dediğimiz forma dönüşmesine yol açar.
Ancak içinde bulunduğunuz şartlara en uygun olan olasılık hali sıraya girer.
İşte Yüce Allah'ın yarattığı düzen böyle eşleşiyor.
Bu durumda sizin arzu ettiğiniz araç bir şekilde elinizdeki maddi imkana uygun hale geliyor.
Ya arabasını satan kişi neredeyse maliyetinin altında satıyor ki bu durum onun da rahatlamasına yol açacak şekilde uyumlanıyor.
Yaratılmış olan her olasılık sadece bir sistem ve düzen içinde eşleşiyor.
İşte yaptığımız en büyük yanlış, bu düzenin bu şekilde işlediğini göz ardı ederek sanki arzumuzun hemen karşımızda belirmesinin beklentisinde zihin bilincimize istediği araya girme ve engel yaratma imkanını sağlamamız.

Bu durumda, hemen beklentimizin gözlemlenen enerjiyi serbest bırakmasına sebep oluyor ve enerji tekrar dalga halinde harekete geçerek bizim arzularımızı ağzımız açık beklememizi ve artık umutlarımızın suya düşmesine sebep oluyor.

Dolayısıyla, arzumuza odaklandığımızda içinde bulunduğumuz şartların da farkında olarak enerjinin en uyumlu şekilde karşımızda dönüşmesi için tüm oluşan olayların farkında kalmak ve sonucun gerçekleşmesinin tüm hayatımızın bir amacı olmasından gözlemimizi yani odağımızı kaçırmamız gerek.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

SU RİTÜELİ! I Tuncay YEŞİLPINAR