Bu yaşama gelişimizden itibaren, kendimizi koskoca bir dünya aleminin ortasında çaresiz ve şaşkın hissettiğimiz çok günler oldu ve hala olmaya devam ettiğinden eminim.
Milyonlarca değişik kişiliğe sahip insan ve olaylar arasında zarar görmeden yaşamaya çalışmak, gerçekten çılgınca olmalı.
Belki de, gün gelir sanki ölüp cehenneme düştüğünüzü bile sanırsınız. Bu kadar dengesizliğin yaşandığı dünyada dengede kalabilmek neredeyse imkansızdır.
Tüm bu kargaşanın ortasında varoluş algımızda kayıp bir parçayı hisseder ancak o parçayı bir türlü şekillendiremeyiz.
Sonra kendimizi kurban olarak görür ve Allah'ın yarattığı kulları nasıl böyle kötülüklere maruz bırakabilecğini sorgulamaya başlarız.
Her insanın aynı şartlarda doğmamasını, kiminin acılar içinde bocalarken kiminin bir eli yağda bir eli balda olmasına anlam veremez ve Yaradan'a olan inancımızı yargılamaya başlarız.
Bu işte bir keramet olmalı, ama nedir diye de düşünmekten kendimizi alamayız.
Evet!
Bu işte bir paradoks var.
Herbirimizin içinde gizlenmiş bu güç, ÖN YARGI yani her kişi ve olaya anlam yükleme eylemimiz bizim karşımıza çıkan kişi ve olayları şekillendiriyor.
Diğerleri hakkında ne düşünüyorsak onların başarıları da bu düşünceler doğrultusunda şekilleniyor.
Diğer bir deyişle, dış dünyaya yüklediğimiz anlamlar bize kişi ve olayların bize nasıl gözükmesi gerektiğini belirliyor
.
Seminerlerimde uyguladığım bir yöntemle kişiler hakkındaki düşüncelerimizin onların nasıl biri olmasına yön verdiğini gördüm.
Oldukça şaşırtıcı deneyimlere tanık oldum.
Amerika'da bir süre önce televizyon kanallarından birinde ilginç bir program yayınlandı.
Konu ön yargılı düşüncelerin diğer insanlara etkisi üzerineydi.
Siyahi Amerikalıların sınav başında ten renklerinin siyah mı beyaz mı olduğunu belirtmeleri istendiğinde siyahi öğrencilerin başarılarının çok düştüğü gözlemlenmiş. Tam aksi, böyle bir durum olmadığında ise başarılarının çok daha arttığı görülmüştür.
Yine, bir Danışma Bilimleri Merkezinin araştırma sonuçlarında matematik sınavına girecek çocukların hakkında öğretmene verilen ön bilgilerin onların başarılarını derinden etkilediği ortaya çıkarılmış.
Tüm bu araştırmaların sonucunda, başarımız için kendi hakkımızdaki olumlu düşüncelerin yeterli olmadığı ve içinde bulunduğumuz ortam ve kişilerin de bizim hakkımızdaki düşüncelerinin de ne kadar önemli olduğunu kanıtlamaktadır.
Öyleyse, diğerleri ve hatta toplum hakkında sahip olduğumuz tüm ön bilgi ve yargıları tekrar gözden geçirelim.
Yaşadığımız olayları nasıl algıladığımızı iyice net bir şekilde görmeye çalışalım.
Olay ve kişilerin gücünü ne kadar büyük gördüğümüz ile yaşadığımız acıların birbirine olan benzerliğini farkedelim.
Karşımızdaki insanları ne kadar güçlü ve korkutucu algılarsak onlarda hayatımıza o yaydığımız frekans alanına uyan kişilikleriyle çıkarlar.
Alman futbol takımlarının gücünü hepimiz biliriz.
İşte, bu yüzden onlar bu kadar güçlü.
Tam aksi Alman takımlarının antrenörlerinin dışında bir de zihinsel futbol koçlarının olduğunu biliyor muydunuz?
O halde maçlardan önce rakiplerinin ne kadar zayıf olduklarına iyice inandırıldıklarını da çok az kişi biliyordur.
Şimdi bu gücü test etmeniz için size bir çalışma yapmanızı tavsiye edeceğim.
Bunu evde yapın ve sonuçlarına bakın.
Bir kişinin ayakta ellerini yanlara açtırtın.
Siz onun arkasında beklerken, bir kişide etrafta sizi seyretsin. Ancak, öndeki kişinin haberi olmadan sizi seyreden kişiye önceden vereceğiniz işaretle onun hakkında olumsuz düşünmesini isteyin. Yani onun zayıf, tembel ve başarısız biri olduğuna odaklansın. Hemen ardından önünüzdeki kişinin kolunu aşağı bastırın.
Göreceksiniz ki kol çok kolay bir şekilde aşağı inecek.
Bu defa, işaretinizle onun hakkında ne kadar güçlü, yıkılmaz ve başarılı olduğunu düşünmesini isteyin. Öndekinin bunlardan hiç bir haberi olmadığı halde kaslarının ne kadar güçlendiğine tanık olacaksınz.
Kolunu aşağı indirmekte zorlanacaksınız.
Tüm bu sonuçlardan elde ettiğimiz bilgiye göre, kişi ve olaylar hakkındaki düşüncelerimiz onların sahip oldukları nitelikleri etkilemektedir.
Bu da şunu gösteriyor, eğer bir kişi veya olay karşısında kendinizi aciz ve kurban rolünde görüyorsanız, onlar hakkındaki ön yargılarınıza bir kez daha göz atın...
Theta Bilinç Mucizesi Facebook Grubumuz : https://www.facebook.com/groups/445618665460265/
Theta Bilinçaltı Teknikleri Seti
ONLINE veya YÜZYÜZE Seans/Eğitimler ve Anında Dönüşüm Teknikler Seti (pdf) için: yesilpinar333@gmail.com
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
-
Tuncay YEŞİLPINAR /Kuantum Düşünce Kitapları YAZARI / Master Eğitmen 1962 yılı İzmir doğumludur. Lise dönemini İzmir'de ...
-
Daha önce paylaştığım Theta333 enerjisiyle ilgili inanılmaz olumlu geri bildirimler almıştım. 333 'ün anlamı Zihin - Beden - Ruh ( ...
-
Bu yazımda anlatacaklarımı uyguladığınızda son derece esrarengiz ve ilginç deneyimlere tanık olacaksınız. gerçekten uygulama sonrasında yaş...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder