Ancak bu başlıkta hiç bir abartı yok.
Bu tekniği öğrenerek kitap okuma zevkinizi köreltmenize de gerek yok. Ancak genelde öğrencilerin ödev, proje vesaire gibi zamanı kısıtlı durumlarda, bu teknik işlerine çok yarayabilir.
Bir de, kitapçılarda heyecanla alıp sonra sıkılarak bir kenara atmanızı da önleyen bir tekniktir. En azından verdiğiniz paraya değen, işinize yarayan kitapları seçme şansınız olur.
Biz, beta bilinç düzeyinde yaşarken bilinçli zihnimiz dakikada 40 bits bilgi algılar. Buna karşın, bilinçdışı zihnimiz yani bilinçaltı dediğimiz frekansta ise 40,000,000 bits kadar bilgi depolanır.
Çok müthiş bir fark!
Yetişkin bir insanın 1 dakikada okuyabildiği kelime miktarı 300 civarıdır. Hızlı okuma tekniği alanlarda ise bu miktar dakikada 800 ile 1000 kelimeye kadar çıkabilir.
Bu standart ve hızlı okuma tekniğinde beynimizin sadece bilinçli olan sol yarım küresini kullanıyoruz. Dolayısıyla aşabileceğimiz en üst sınır, yapılan çalışmalar sonucunda bile belli bir sınırı geçemez.
Şimdi anlatmaya başlayacağım Theta düzeyinde Fotografik Okuma hızınız ise dakikada 6000+ kelimeye kadar çıkabilir.
Yani, ortalama olarak her sayfada 100 kelime olduğunu varsayalım. Buna göre, 200 sayfalık bir kitabı Theta Fotografik Okuma ile aşağı yukarı 4 dakika gibi bir zamanda bitirirsiniz.
Kulağa çok komik ve şaka gibi geliyor olmasına karşın, şimdi anlatacaklarımdan sonra belki bana biraz olsun hak vermeye başlayacaksınız.
Çünkü bu okuma tekniğinde beynimizin sınır tanımayan sağ yarım küresini kullanmayı öğreniyoruz. Böylelikle araya hiç bir zihin şartlanması ve zaman idraki giremiyor.
Şimdi bu tekniği öğrenmek ne kadar basit olabilir?
Öncelikle şunu belirteyim, beynin Theta frekansını sürekli aktive eden bir insan için çok basit.
Ancak, Beta Bilincinden başka hiç bir beyin frekansını dahi kabul etmeyen biri için sadece insanüstü, mucizevi bir yetenek olarak görülebilir.
İnsan varlığının bile mucize olduğunu idrak edemeyen birine bu tekniği nasıl anlatırsınız ki?
Japonya'da 10 yaşına kadar çocuklara ödev verilmez. Sadece beyinlerinin sağ lobunu ve fotografik hafıza kısmını iyi kullanabilmeye yönlendirilir.
Ayrıca kuantum okuma yapabilen çocuklar ayrı sınıflara alınır. Kuantum okuma theta fotografik okumaya oranla biraz daha farklı ve çok duyulu algılamaya yönelik bir çalışmadır. Burada bu çocuklar kitabın sayfalarını hızlı bir şekilde çevirerek hem görsel hem de işitsel olarak kitabın konusunu algılarlar.
Gelelim bu tekniğin kullanılışına!
Önce, aldığınız kitabı okumanızın AMACINI belirleyin.
Ne tür bir kitap okumak istiyorsunuz?
Sonra, gözlerinizi kapatıp 1 dakika kadar zihninizi sakinleştirin. Tüm dikkatinizi kitaba vereceğinizden zihniniz tamamen dingin olmalıdır.
İyice rahatlamış bir duruma geçtiğinizde, kitabın önce ön kapağına, ardından arka kapağına hızlıca bir göz atın.
Şimdi, sayfalara tek tek ve tam sayfanın ortasına odaklanarak bakmaya başlayın. Adeta fotoğrafını çekiyormuş gibi her bir sayfayı bilinçaltınıza tanıtın. Bu sırada bilinçli zihnin anlamadığını bilinçaltı depolamaktadır.
Tüm sayfaları bitirdikten sonra, bu defa kitabı ters çevirip arka sayfadan başlayarak aynı bilinçaltı tanıtımını yapın. Kelimelerin ters oluşu bilinç dışı zihin için hiç bir sorun yaratmaz.
O hepsini düz algılar.
Bu defa, her bir sayfadan gözünüze takılan kelimeleri iyice belleğinize depolayın.
Son olarak, kitabı kapatın ve bir kenara koyun.
Bilinçli zihninizin kitap hakkında hiç bir fikri olmamasına karşın, bilinçaltınız tüm kitaptaki bilgileri depolamıştır.
En son yapacağımız işlem, tüm bu depolanmış bilgileri aktive etmek olacak.
Ya birinin kitabın içinden soru sormasını sağlayın, ya da yalnız başınaysanız kitabın herhangi bir sayfasını çevirip bir iki cümle okuyun.
Göreceksiniz ki bilinçaltınız tüm bilgileri yeri geldikçe size hatırlatacaktır...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder