31 Mart 2017 Cuma

Şansın Yakamızı Hiç Bırakmamasını Kim İstemez !!!

Dileklerinizin en başını çeken sağlık ve mutluluğun yanında şansın da yakanızı hiç bir an bile bırakmamasını ister miydiniz?

Bu faktör öyle başı boş dolaşan bir enerjidir ki çekim alanına girdiği her düşünce ve duyguya karşılık verir.

Sizde ister istemez bu oluşumun tesadüfi gerçekleştiğini ve kimi insanın doğuştan bu enerjiyle doğduğu hatasına düşersiniz.

Fakat asıl gerçekleşen oluşum, sadece ŞİMDİ yani AN içinde bir etkiye verilen tepki eyleminden başka bir OLMA HALİ değildir.

Şanslı olmak bir OLMA HALİDİR.



Peki bu şans faktörüyle özdeşleşmeye sahip olmak bizim elimizde ise her isteyen bu durumu bilinçli olarak oluşturabilir mi?

Size bu konuda yapılmış olan bir deneyden örnek vermek istiyorum.

Psikolog Profesör Richard Wiseman, şans üzerine bir deney yapar. 

Kendilerini şanslı ve şanssız diye ayıran iki gruba gazete verir. 

Onlara gazeteyi incelemelerini ve içinde kaç adet fotoğraf olduğunu sorar. 

Gazetenin orta sayfasına  yarım sayfa büyüklüğünde bir not koyar. 

Notta ‘Eğer bu ilanı gördüyseniz bu deneyi yapan adamdan 250 dolar kazandığınızı beyan edin.’ der. 

Kendilerini şanssız gören grup bu ilanı göremez. 

Çünkü onlar başka haberlere bakmakla meşguldurlar.

Kendilerini şanslı gören grup ise paranın tadını çıkarır.

Dikkatin odaklanması, ancak an’da kalmakla mümkündür.

Şans, an içinde olmasını dilediğinizin oluyor olduğuna inanmaktır.

O hayalinizin şekillendiğini bilmek ve an be an onun deneyimlerinize akmaya hazırlandığına inandığınızda, o karşınıza şans tabir ettiğimiz nedenler yaratır.

Önemli olan o nedenlerin farkına varıp doğru sonuca varacağını bilmektir.

Enerjilerin birbiriyle olan uyumundan oluşan harmoni ŞANS dediğimiz faktörü oluşturur. 

Bundan böyle yaşamınıza şanslı biri mi yoksa şanssız biri olarak mı devam etmek istiyorsunuz? 

Karar sizin!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder