Bu holografik dünya bizler tarafından öyle derinden olduğu kabul edilmiş ki kendi oyunumuza yenik düşmüşüz. Sanki kuvvetli bir uyku hapı alıp derin bir uykuya dalmışız ve gördüğümüz rüyanın içinde adeta kaybolmuşuz.
Kimileri diyor ki sen bak yaşamana niye bu kadar varlığını sorguluyorsun.
İşte sorun da burada!
Bizim asıl amacımız başkalarının fikir ve deneyimlerinin kabul ettiği sonuçları değilde kendi düşünce ve deneyimlerimizin sonuçlarını yaşamak olsa çok daha MUHTEŞEM olmazmıydı.
Başarılı insanlara bakın!
Örneğin Albert Einstein, Steve Jobs ve daha birçokları kendi düşünce ve inançlarının sonuçlarını her birimize kabul ettirmişler. Biz tüm geçmiş zamanlarda yaşamış bilimadamlarının ulaşmış olduğu sonuçları mutlak bilgi olarak olduğu gibi kabullenmişiz.
Herbirimiz kendi dünyamızın senaristleriyiz.
O zaman neden başkalarının empoze ettiği bilgilerin doğrultusunda uykuya dalmışız?
Tonlarca ağırlıkta ki gemilerin su üzerinde durabilmelerini suyun kaldırma kuvvetine bağlamış, uçakların havada uçabilmelerini bize öğretildiği gibi kabul etmişiz. Gezegenlerin boşlukta durmalarını çekim kuvveti deyip olayı klıfına uydurmuşuz. Yaşadığınız ortamda biraz etrafınıza dikkat verin bakın ne garip olaylar yaşıyoruz. Fakat her olan biteni olduğu gibi kabul etmişiz.
Saçma sapan küçücük olay ve kişilere takılıp kendi duygu, düşünce ve enerjimizi boşa harcayıp tüm olan bitenin kendi iç dünyamızın dışa yansıması olduğunu unutup, senaryosunu yazdığımız filmin içine dalıp, kendimizi kurtaracak başka bir senarist bekliyoruz.
Artık uyanmaya çalışan BEN uyan artık!
Hala hızla giden aracın içinde hiç bir yere dokunmadan havada duran sineğin bile nasıl oluyorda sağa sola savrulmadığını çok doğal karşılayıp kılıfına uydurup uyanmamak adına görelilik teorisine bağlıyoruz.
Üzerinde yaşadığımız dünyanın ve içinde bulunduğu güneş sisteminin son sürat hareket halinde
olduğunu ve enerjiden başka bir şey olmadığını görmezden gelip günlük küçücük sorunlarla kendi
benliğimizide bu küçücük sorunların bir parçası yapmışız.
Artık her birimiz kendi dünyamızın kuralını koymaya ve kendi dünyamızı içinde huzurla savaşlardan, hastalıklardan uzak yaşayabileceğimiz bir cennet haline dönüştürme gücüne sahip olduğumuzu görmeliyiz.
Aksi taktirde kendi dünyamızın tüm sorumluluğunu ve gücünü sadece bizim şekillendirdiğimiz diğerlerine bırakırız ki şu an yaşadığımız dünya budur.
ONLINE veya YÜZYÜZE Seans/Eğitimler ve Anında Dönüşüm Teknikler Seti (pdf) için: yesilpinar333@gmail.com
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
-
Tuncay YEŞİLPINAR /Kuantum Düşünce Kitapları YAZARI / Master Eğitmen 1962 yılı İzmir doğumludur. Lise dönemini İzmir'de ...
-
Daha önce paylaştığım Theta333 enerjisiyle ilgili inanılmaz olumlu geri bildirimler almıştım. 333 'ün anlamı Zihin - Beden - Ruh ( ...
-
Bu yazımda anlatacaklarımı uyguladığınızda son derece esrarengiz ve ilginç deneyimlere tanık olacaksınız. gerçekten uygulama sonrasında yaş...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder