Bilinçaltımız İşte Böyle Çalışır!

Bilinçaltı dediğimiz bu gizemli alan nasıl oluyor da hayatımızın %95’ini yönetiyor?
Evet, yanlış duymadınız.
Hayatımızın sadece %5 kadarını bilinçli zihnimizle kontrol edebiliyoruz.
Geri kalan %95’lik kısım 1 ile 7 yaş arasında bizlere yüklenen programın yansımasıdır.
Öyleyse bizler tam olarak bu programın yansımasıyız diyebiliriz.
Evet kesinlikle böyle.
Peki bu programı nasıl değiştirebiliriz?

Bilinçaltı tüm yaşadığımız deneyimler ile, bakın burası çok önemli, hayalimizde canlandırdıklarımız arasında hiçbir fark görmez.
Her ikisini de deneyim kabul eder.
Böyle olunca da imgelemenin ne kadar önem taşıdığını görüyoruz.
Bir de imgelerken önce bir soruna odaklanıp ardından o sorunun çözümüne geçerek dikkatimizi oraya yönelterek bilinçaltımıza şu mesajı vermiş oluruz!
Bu benim sorunumdu ancak şimdi çözümünü buldum.
Şimdi yeni bir sorunum var ve çözümünü sen biliyorsun.
O zaman bana en kısa sürede bu çözümü ver.
Zihnimiz neden-sonuç üzerinden olaylara bakar.
Burada yaptığımız neden-sonuç ilişkisini öne sürerek zihnimizin araya girerek çözümü sabote etmesini önlemektir.
Bilinçaltımız sadece ona ne verilirse ki aynı bilgisayarlar gibi çalışır, hemen ilk verilen sorun-çözüm denklemini örnek alarak verilen soruna çözümü getirmek suretiyle daireyi tamamlamaya çalışır.
Çünkü bilinçaltımız yarım kalan hiçbir işi sevmez ve onu hayatımızda tamamlatıncaya kadar devrede olur.
Bu teknik gerçekten çok etkilidir.
Aslında hem bilinçli zihnimizi hem de bilinç dışı zihnimizi şaşırtma yöntemidir.
İlk neden-sonuç yani sorun-çözüm denklemini ona bilinçaltına tanıtıyoruz ve zihnimizi susturuyoruz.
Ardından yeni soruna karşı bilinçaltımıza bir çözüm bulma görevi veriyoruz.
Hepsi bu kadar basit.